3 Aralık 2011 Cumartesi

DİYABET HASTALIĞINDA BESLENME

“Sağlıklı bir kişi beslenirken neler yemeli veya prensipleri nedir?” sorusuna birçok yanıt verilebilir.  Peki “Şeker hastası nasıl beslenmelidir?” sorusu sorulduğu zaman genelde yanıt “Şekersiz beslenmek olmalıdır.” şeklinde oluyor. “Unlu ve tatlı gıdaları hayatımızdan çıkartmalıyız.”diyen var. Bazıları, kalp hastalığı riski artttığı ve tansiyon yüksekliği de olduğu için“ Yağsız ve tuzsuz  yemeliyiz.” diyorlar. Böbrek hastalığının gelişme riski yüksek olduğu ve proteinler de bu riski artırdığı için “Proteinden fakir beslenmek gerekir.” deniyor. Bir kısım kişi, diyabetik hastaların en az % 80’i şişman olduğu için “Kaloriyi de kısıtlamalıyız.” diyorlar.
Fakat bunların nasıl yapılacağı hala birer muamma. Gerçekte hangi diyeti uygularsanız uygulayın başlangıçta neredeyse hepsi kan şekerini düşürmeye yardımcı olur. Fakat bizim amcımız neydi? Bir alarm olan kan şekerini düşürmek mi, yoksa alarmın çalmasına neden olan olayı bulup çıkartmak mı? Eğer kan şekerini yükselten süreci anlar ve ona müdahale edersek sadece kan şekerini düşürmekle kalmaz, aksine hastalığın gidişatını değiştirebiliriz. Bizim de amacımız buysa, bu niyetimiz uyguladığımız diyete de yansımalıdır. Yani sabah kalkıp “Şu kadar şundan ye.”, “Şunu say.”, “Onun yerine bunu koy.”, “Bazen şunu yapabilirsin.”, “Arada bir şeyler atıştır.”, “Uzun süre aç kalma.”, “Fazla yeme.”, “Şu kan şekerini yükseltir.”, gibi öneriler ancak kan şekerini düşürür ama hastalığın gidişatını etkilemez. Hastalık ilerlemeye devam eder.  Bazı kaynaklar da “Şunu yersen kan şekerin düşer.” gibi bazı önerilerde bulunurlar.
Sizin amacınız ne? Aslında buradaki davranışınız farkında olmadan hayatınızın her alanını etkilemekte. Zaman çok önemli bir faktördür. Zaman geçtikçe keseden yiyiyorsunuz, demektir. Sorunu öteleyip kuvvetlenmesini beklemek, mücadeleyi kaybettiniz, demektir. Siz, sadece bunun farkında değilsiniz. Zamanında ve mümkün olduğu kadar erken ve gerçek müdahale önemli. Hastalığı sürümcemede bırakıp, kan şekerini düşürmekle oyalanmak boşuna. Tabi ki kan şekeri düşürülecek ama bu arada şekeri yükselten sürece müdahaleye başlamanız gerekiyor. Bu da beslenmenin gerçekten doğru yapılması ile oluşacaktır. 
Glikoz, hücrelerin yakıt kaynağıdır ve hücre içine girmesi için insülin gerekmektedir. Kan şekeri aşırı yükseldiği zaman vücut proteinleri ile reaksiyona girerek onları glikoziller. Yani yakar. Ütü sıcaklığı arttıkça, sizin cildinizi nasıl yakıyorsa, şekeri yüksekliği de arttıkça sizin organlarınızı ve damarlarınızı öyle yakar. Proteinlerin davranışı da değişir ve hastalık ilerler. Bu ürünlere kısaca AGE (İleri glikozillenmiş son ürünler) denir ve bu işlemi inhibe eden çeşitli maddeler vardır. Bunlar benfotiamin, piridoksamin, alfa lipoik asit, taurin, aminoguanidin, aspirin ve carnosin’dir.
Kan şekeri, yemekten sonra bir veya iki saat süreyle artacaktır.  Bu durumda, pankreas beta hücrelerinden insülini kana salgılar ve bu da glikozun hücre içine girmesine neden olur. Karaciğer ve kas hücreleri gerekenden daha fazla glikozu alır ve glikojen şeklinde depolar.
Şeker miktarı ne kadar fazla ise o kadar fazla insülin salgılanır. Fakat diyabetiklerde pankreasın insülin yapma yeteneği eksik ve insülin direnci olduğundan kan şekeri, orantılı olmayan bir hızda artar. O zaman alınan karbonhidratları azaltmak gerekir ki kan şekeri yükselmesin. Burada 2 ayrı problem karşımıza çıkar. Birincisi, karbonhidrat yerine ne konulacak? İkincisi ise, farkına varılmayan ve varıldığı zaman bile göz ardı edilen bir sorun. Pankreasdan en önemli insülin salgılatan madde, şekerdir. Zaten mevcut şeker düzeyi bile insülin salgılatamıyor. Bir de şeker düzeyi azaltılırsa, pankreas hiç insülin salgılayamaz. Burada bir paradoks var. Şekeri fazla verince kan şekeri yükseliyor. Az verince insülin salgılanamadığı için gene kan şekeri yükseliyor. Ağızdan kullanılan ilaçlar; glikozun yaptığı etkiyi yapmaya çalışır, şeker kullanmadan ve sonuçta kan şekeri yükselmeden yapıldığı için de tercih edilir. Fakat bizim amacımız kan şekerini düşürmek miydi? Eğer böyle ise kan şekeriniz düşecek ama hastalık ilerleyecektir. Kan şekeri yükseldiği halde neden insülin salgılatamıyor? Yanıt: Pankreasta da insülin direnci var ve ayrıca pankreasın insülin yapma ve salgılama yeteneği azalmış durumdadır. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Yoksa yüksek insülin düzeyleri, yağ depolanması ve kilo alımına neden olur.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder