3 Aralık 2011 Cumartesi

Gıdaların özellikleri

1-Organik gıda alıyor muyuz?
2-Taze gıda alıyor muyuz?
3- Gıdaları saklama koşulları uygun mu? Buzdolabında uygun sıcaklıkta bir kaç gün bekleyebilir. Derin dondurucuda bir kaç ay bekleyebilir. Fakat sararmış, solmuş, buruşmuş gıdalar fayda sağlamayacaktır.
4-Vitamin kaybı olmamasına dikkat edilmeli. Suda eriyen vitaminler sıcaklıkta, ışık altında ve suyun içinde vitaminlerini kaybederler. Güneş altında ve sıcaklıkta bekletilmemeli. Yeşillikler kesilirken geniş aralıklarla kesilmeli. Mümkünse bıçak kullanmadan doğranmalı. Uzun süre suda bekletilmemeli. Lahana, pırasa gibi kabuklu sebzelerin son katmanı çıkartılmalı. Akan suda çamur ve pisliğin gitmesi sağlanmalı.
5-Sebzeleri çiğ olarak yemek mümkünse, çiğ tercih edilmeli. Kaynar suya atıp 1-2 dakika bekletip almak, buharda pişirmek tercih edilen yöntemler olmalı. Sebzeler tamamen yumuşayana kadar pişirilmemeli. Sertliklerini muhafaza etmelerine izin verilmeli. Sebze çorbaları hazırlanabilir. Zeytinyağlı yiyeceklerde sebze pişirildikten sonra zeytinyağı son aşamada ilave edilmeli. Tencere yemekleri yaptığınızda her sebzeyi hissetmelisiniz. Bulamaç haline getirmemeli.
 6- Yemeği her ısıttığımızda kalori değeri azalmaz ama mikro besinlerin, vitaminlerin miktarı azalır. Sonuçta zaten iyi olmayan dengeyi daha çok bozmuş olacağız. Bu nedenle yemeği mümkünse tek öğünde bitecek şekilde yapmalı. Daha fazla miktarda yapmışsanız, son pişirimlik bir kaç dakika eksik kalmalı ve sadece yenecek kadarı ısıtılıp yenilmeli. Yani bir yemek bir yapım aşamasında, bir de son yemek aşamasında ısıtılmalı ve 3. defa ateş üzerine konmamalıdır. Pişmiş gıdaları da buzdolabında uygun koşullarda saklasanız bile 3 gün içinde tüketmenizde fayda vardır.
7- Mümkünse, sabah kahvaltısını erken yapın. Zira sabah 8.00 dan önce kahvaltı yaparsanız, hem kan şekeriniz düşmeyecektir, hem de düşmeye başlayan kan şekerini yükseltmek için hormonlar devreye girmeyecek ve sizi güne hazırlayan hormonlar ise gerektiği kadar devreye girecektir. Dolayısı ile ideal kahvaltı saati 6.00-7.00 dir. Bu durum özellikle insülin kullanan hastalarda çok daha belirgindir. Kişide her şey aynı kaldığı halde, sabah kahvaltı saatini öne alma gibi basit bir düşünce dahi, kan şekerinizin düzenlenmesinde fayda sağlayacaktır. Ben bu durumu sabah işe başlama saatinden önce veya sonra uyanmaya benzetiyorum. Her ikisinde de uyanıyor, giyiniyor, kahvaltı ediyor, evden çıkıyor ve otobüse biniyor ve işe gidiyorsunuz. Sadece birinde işten atılıyorsunuz. Bilin bakalım, hangisinde?

8- Sabah kahvaltınızı yaptınız. Kullandığınız insülin cinsi ve miktarına göre 2 saat sonra ara atıştırma gerekecektir ve zorunlu denebilir. İnsülin kullanmayan, sadece ağızdan şeker hapı kullanan kişilerde ise bu zorunlu değildir. İsteğe de bırakılmaması gerekir. Kişinin karaciğerdeki glikojen depoları dolu ve düzgün çalışıyor ise, bunu korumak önemlidir. Sık yemek bu düzeni bozacağından önerilmez. Bozulmuş olan bu düzeni tekrar kurmak; şeker regülasyonunu, ani şeker düşüşlerini ve hipoglisemi nöbetlerini engellemek bakımından önemlidir. Bunu sağlamak için çaba sarf etmek gerekir. Sabah kahvaltısında glisemik indeksi yüksek gıdaları yememek, aksine proteinden zengin gıdaları tüketmek (yumurta gibi) iyi olacaktır.
Karaciğerdeki şeker deposu, ancak 4-6 saat dayanabileceği için yemek saatlerinde bu durum göz önünde tutulmalıdır. Ara öğün alsa bile en geç 14.00 da öğle yemeği yenilmelidir. Ara öğün olarak, 2-3 saat sonra glisemik indeksi düşük bir veya iki porsiyon meyve önerilir. Akşam yemeği de 19.00-20.00 da yenilmelidir. 22.00 civarında salatalık, nane ve sarımsakla hazırlanmış 150 ml cacık içilmesi, tercih ettiğim bir durumdur. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder